Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Teke Tek Özel programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Melih Gökçek’in “Çılgın Projesi” AnkaPark’ın net maliyetini açıklayan Yavaş, rakamın 750 milyon dolar (4.3 milyar TL) olduğunu söyledi.
Göreve geldiği 6 ayın bilançosunu anlatan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kentin ulaşımla ilgili sorunlarını anlatarak 'Ankara'nın master ulaşım planı' yok diye konuştu.
Altaylı'nın İstanbul'daki gibi benzer bir israf tartışmasının Ankara'da yaşanıp yaşanmadığı yönündeki sorusuna Yavaş şu karşılığı verdi:
“Aday tanıtım toplantımda 'araç israfına son vereceğim, başta kendi arabam olmak üzere gelir gelmez o çakarları söktüreceğim' dedim. Kendiminkini de söktüm sadece koruma araçlarında var, bazen havalimanına acil gitmemiz gerekiyor. Ben belediye başkanıyım da vatandaşın vergisinden maaşımı alan insanım. Sen ne hakla ondan önce geçiyorsun? Ne önceliğin var? Anlarım ambulans, itfaiye gider. Bunları söktürdük. Araçların envanterini çıkardık. Kiralık araçlar 1953 tane idi. 1251 tane indirdik. Yapacağımız tasarruf yılda 46 milyon lira. Kalecik, Haymana, Ayaş, Nallıhan'ı bu parayla abad edersiniz. Benim daire amirim gezmeye gidemeyecek. Kamunun hakkını kollamak zorundayız. Kendi özel işimde arabamı kullanmıyorsam hiç kimse kullanmayacak. Daha önce belediye başkanlığımda çocuklarım servisi kaçırırsa taksi tutardım. Çimler kurudu, kurursa kurusun! Çalıyor ama çalışıyor, bu sözü nasıl söylersiniz? Acemi, yapamıyor desinler, bunlar kaldırılır. Yapanı bulursun, uzmanını getirsin. Bugüne kadar bir Allah'ın kulu cesaret edip, 'Abi ben sıkışığım ne olur şuradan ihale versen de' diyemiyor. İhaleye girebilir, alabilir, ödemelerinde yardımcı olurum ama benden bir avantaj beklemesin. Daha ileri gideceğiz, elektronik ihaleye geçtiğimiz zaman inşallah.”
Yavaş, öğrencilerin ulaşımı ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Ankara'da bizden önceki dönemde uygulama yapılmış. Kartlar yetmiyor, zamanında satılmıyor. Feshettiğimiz takdirde bu kartlar hiç çalışmayacağı için daha büyük kaos olacak. Israrlı bir şekilde bastırıyoruz, vezneleri arttırın, internetten yükselmesini sağlayın. 60 TL'ye 200 biniş veriyoruz. Bilgisayardan, internetten yükleyebilecekler. Temassız kartla ödemeyle olabilecek.”
Yavaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Borçlardan haberimiz vardı. Daha derli toplu belediye beklerdik. Ama maalesef değil. İtfaiyeye 600 kadar eleman almış. 2011'den sonra hiç alınmamış. Personel eksiği de var. otobüslerin 1400'ü çalışır durumda. Öncelikler farklı olmuş. Daha çok asfalt yapılımı veya mucize, çılgın projelere aktarılmış. Su parasına itiraz etmiştik. Bu işte bir yanlışlık var diyorduk. Biz itiraz etmeseydik şu anda 9 TL olacaktı. Ankaralı'nın cebinde kalan 1 milyar 710 bin lira. Belediyenin iki tane cebi var deniyor. Devletin de belediyenin de ciddiyeti vardır. Nasıl olsa hükümetin parasıdır diyerek Sağlık Bakanlığı'nın bütçesini bayındırlıkta kullanamazsınız. DSİ ikaz etmiş, taşkın bölgeleri var, bunların yapılması lazım, riskli bölge. Ankara'nın eskiyen boruları var. Bunların yapılması gerekirken adeta diğer yatırımların finansında kullanılmış. Bütçe yönetiminde çok problem var. Mustafa Tuna zamanında yapılan bütçede 8,5 milyar lira olarak öngörülmüş ancak 2.9 milyarı gayrimenkul satışı ile kapatılacağı öngörülmüş. Bu devirde 3 milyarlık gayrimenkulu kime satacaksınız? İşet otomatikman 3 milyar açıkla başlıyorsunuz. Hemen tasarrufa başladık. 136 milyon lira tasarruf ettik. 200 günün sonunda 226 milyon lira bütçe fazlası verdik. 405 milyon lira da bütçe açığını kapattık. Baktığınızda 600700 milyon tasarruf ettik ki dengeleyelim. Önümüzdeki yıl kendi bütçemizi kendimiz yapacağız.
"ANKARA'NIN MASTER ULAŞIM PLANI YOK"
Hem su tasarrufu sağlayalım,hem de bir miktar artış yapalım ki acil yatırımlarımız var. Ankara'nın acil değişmesi gereken boruları var. Maalesef bunlar Meclis'ten geçmedi, ben veto ettim, yeniden konuşacağız Meclis'te. Bizden önce metro devredilmiş Ulaştırma Bakanlığı'ndan, EGO Genel Müdürlüğü'ne verilirken protokol yapılmış. Biz belediye başkanı olup göreve başladıktan sonra kararname ile her ay yüzde 5 kesinti yapıldı. EGO yapmış protokolü, belediye imzalamamış. Metronun geliri çok az. 2000'li yıllarda başlayan metro eski sistemde kalmış. Vagon başı 3040 yolcudan aşağı olmaması lazım. Maalesef iyi değil. Havaalanı metrosu için uğraşıyoruz. İki alternatif var. Bizim projemizde Siteler üzerinden giden metro planlıyoruz. Görüşmelerimiz devam ediyor. Bununla ilgili dünyada kredi verecek ne kadar kuruluş var hepsiyle görüşüyoruz. Bu kararları alırken tek başımıza almak istemiyoruz. Acilen bir ulaşım çalıştayı yapmak istiyoruz. Ankara'nın ulaşım master planımız yok. Bu planı yaptırmamız gerekiyor. Bunu yaparken ayrıca alternatif ulaşım neler olabilir gibi, bu konuya ilgi duyan herkesi toplayacağız.
"DÜNYADAKİ BELEDİYELER ASFALTLAMAYI ÇOKTAN GEÇMİŞ"
Kent konseyinde de tartışacağız. Ulus'ta neler yapmalıyız diye vatandaşa sorduk. Yüzlerce kişiden cevap geldi. Vatandaş kendisine sorulduğu zaman çözümü söylüyor. Milli günlerimizi nasıl kutlayalım diye soruyoruz. Kent konseyine de, halka da soruyoruz. Meslek odalarıyla yaptığımız toplantıda 'tek başına suçu bana işletmeyin, iyi de yaparsak kötü de yaparsak beraber yapalım' diyorum. Bu nedenle ulaşımı da masaya yatırıp artık Ankara'da ulaşım sorununa çözüm bulalım istiyoruz. Bakın ülkede kanser arttı. Bir yandan hükümetimiz olumlu bir şey yapıyor, sigarayı yasaklıyor ama sokakta o kadar çok araba dumanına maruz kalıyoruz ki. Geçenlerde Moskova'ya gittik. Dinlerken artık dünyadaki trend asfalt, metro, imar bitmiş. Bir tane trend var, kentimizde yaşayan insanları daha sağlıklı nasıl yaşatırız? Helsinki Belediye Başkanı 'Maalesef bisiklette yüzde 85'e geçemedik' dedi. Bırakın Ankara'da yüzde 5'e bile geçemedik.
"54 KİLOMETRE BİSİKLET YOLU YAPACAĞIZ"
Uzun yıllardır Hacettepe, ODTÜ, Bilkent'te aşağıda yolların ağzında otostop yaparlar. Şimdi onların hepsine ücretsiz otobüs koyduk. Yakında 400 kadar bisiklet koymak suretiyle okullarına ulaşabilecekler. 54 kilometre bisiklet yolu yapmayı planlıyoruz. Bir şeyi denemeden peşin peşin Ankaralı binmez, yapmaz dememek gerekiyor. Öğrencilerin 10 bin, 20 bin, 30 bin tanesinin okula bisikletle gittiğini düşünün. Şimdi elektrikli bisikletler çıktı. Çok yaygın bir şekilde kullanılacağını düşünüyorum. Şu anda özendirme aşamasındayız.
"BELEDİYE BAŞKANLARI VE İL MÜDÜRLERİ BENİ TEBRİK ETMEDİ"
Meclisteki tartışmalara bakılırsa çok kabullenmemiş. Hiçbir belediye başkanı ve il müdürü beni tebrik etmeye gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanımıza da bunu söyledim. Özellikle ilçe belediye başkanları AK Parti döneminde değişti, büyükşehir belediye başkanlarına yetki verdi. Ben istiyorum ki, gelin ortak yönetelim. Gökçek döneminde asla 25 belediye başkanı yanyana gelmemişti. Gelin dedim. Daha yeni yeni, koordinasyon toplantısı yaparsan geliriz diye haber gönderdiler. Burada parti farkı yok. Ankara halkı belediye başkanı olarak beni seçtiyse diğerlerini belediye meclis üyesi seçti, denge kurdu orada. Hepimiz oraya bir iddia ile geldik. Şimdi belediye başkanı benim yanıma gelmeyince o kaybediyor. Ana caddeler, parklar bana ait, köylere de hizmet ediyorum. İl müdürleri de aramaya başladılar. İlk seçildiğimizde engellemelerle karşılaştık. Şehir hastaneleri yolları protokole bağlanmış. Yapılmadık çok az kısmı kalmış. 420 milyar lira belediyenin alacağı var. Biz malları satışa çıkaracaktık, 22'sinde bir baktık ki TOKİ'ye devretmişler. Biz bu konuda hiçbir belediye başkanı bir şey söylemedik. Bala Belediye Başkanı konuşmaya başladı, 'eksiğimiz var, yapmıyorsunuz' dedi. 'Ben sizi ilk defa görüyorum' dedim.
"DAHA SONRA EKREM BEY'İN ARANMADIĞINI ÖĞRENDİM"
Ben Özbekistan'a gitmiştim. Taşkent'le kardeş şehir olmak için gitmiştik. Geldiğimde 'Pazar akşamına kadar acilen belediye yasasında değişmeyi öngördüğünüz taslağı bildirin' dedim. Sayın Fuat Oktay'ı aradım. Bunu hazırlayacak pozisyonda değilim henüz yurt dışından geldim. Ekrem Bey'in de bilgisi yok şu anda. 11 belediye başkanının müşterek taleplerinden bahsetmiştik. Fuat Bey, yanındakilerine 'Ekrem Bey'e haber vermediniz mi?' dedi ve vermelerini söyledi. Daha sonra Ekrem Bey'in aranmadığını öğrendim. Ben kendi hazırladıklarımı gönderdim. Ekrem Bey oraya çağrılmayacağı noktasında bilgim yok.
"ANKA PARKI'NIN MALİYETİ 700750 MİLYON DOLARA MALOLMUŞ"
O günlerde şu tartışmalar vardı. Ücretsiz olarak açılmıştı. ANKA Parkı'na karşı çıkmıştık. Net rakamını söyleyeceğim sizin televizyonunuzda. Yaptığımız araştırmalarda daha 200 milyon, arkasından 300, 400 dediler. Şu anda teftiş devam ediyor. 200 milyon harcadık diyorsunuz ama biz rakamları ödeme tarihi itibarıyla baktığımızda böyle rakam yok. Dolar kuru artıyor azalıyor, 700750 milyon dolar. İsteyen herkese bunların faturalarını takdim etmeye hazırım. Belediyenin çeşitli birimleri, orada çalışan insanların ücretleri dahil. Şu anda da teftişte. Belediyeye maliyeti 700750 milyon doları. 50 milyon kur farkından. Orası batıyor. Asla batsın gözüyle bakmadım. Bu para hepimizden çıktı. Vatandaşa yapılacak evlerden çıktı. Bizim bu varlığı korumamız lazım diye düşündük. Orası battığı zaman bizim paramız batıyor. 'Burayı Gökçek yaptı, dolayısıyla zarar etsin' diye bir düşüncemiz yoktu. Yarın burası battı bizim elimize geri gelecek. Oradaki insanlar kiracı sonuçta. Şimdi o parayla 30 yıllık yıllık hizmet edilecekti.
"ANKARA'YA ÇILGIN PROJEM YOKTU İKİ TANE ÖNEMLİ SÖZÜM VARDI "
Sağlık Bakanlığı'nı aynı bütçe diyerek bayındırlıkta, TOKİ'de kullanamazsınız. Sudan kazandığınızı suya harcarsınız. En fazla ulaşımı finanse edersiniz. Ama siz bir asfalt yaparsınız, yok yeni bir asfalt buldum diyerek bir daha kazıp yaparsanız, hep aynı firma alır bunları. Doğru dürüst indirimler olmaz. Yıllar önce Gerede'den gelmesi gereken su vardı. Bunun finansını Japon kuruluşu üstlendi. DSİ geldi ihaleyi yapalım dediler. Belediye 'hayır ben yapacağım' dedi. Gerede ihalesi bu yüzden yapılmadı. Kuraklık olunca 1 milyar dolar harcandı Kızılırmak suyu getirildi. Şimdi Gerede'yi vermeye başladınız, Kızılırmak boşa çıktı. Varolan problemi nasıl çözeriz. Benim çılgın projem yok, başından beri söyledim. İki projem var, birincisi Ankara'nın ekonomisini kalkındırmak ikincisi aç ve açık bırakmamak. Şeffaf olacağım dedim ve uygulamaya başladık. Türkiye'de ilk defa canlı yayında ihale yaptık. Yaptığımız harcamaları halka açıkladık. İlk 100 gün raporu diye kitap bastık.
"40 BİN LİRAYA AĞAÇ İTHAL EDİLMİŞ, HEPSİ KURUYOR"
Bizim arkadaşlarımız yazılımlara çalışıyor. Hatta elektronik ihaleye geçelim dedik. Artık belediye ve yolsuzluk kelimeleri yanyana gelmemesi lazım. İnşallah bunu başaracağız. Biraz önce cep telefonuma mesaj geldi.Birçok konuda teftiş yapıyoruz. 2015'ten beri bir yeşil alan sanki sulanıyormuş gibi rakamlar var 145 bin olan yer 14 bin 500 çıkıyor. 170 tane ağaç var diyorlar bakıyorsunuz 17 tane ağaç var. Böyle olursa biz bunlarla baş edemeyiz. Ben bu belediyede kimseye yolsuzluk yaptırmayacağım. Huylu huyundan vazgeçmiyor. İlk fırsatta gol istiyor. Parkları bahçeleri kendimize alacağız. İlçe belediye başkanlarının gelmesini onun için istiyorum. İhalelerimiz çok kırımlı gitti. Gerçek iş sahipleri taşaronlara veriliyordu. O taşaronlar şimdi patron oldular. Hem maliyeti düşürmek için geçenlerde çalıştay yaptık,32 kuruluştan kişiler geldi. Daha önceki yıllarda Ankara'ya tanesi 40 bin liradan ağaçlar ithal edilmiş, bu ağaçlar kuruyor. 7500 Euro'ya alınan ağaçların gerçek fiyatının 780 Euro olduğunu öğrendik. Çimler ve sulamalarda asıl vurgunu yapıyorlar. Ben şu anda geçimini Ankaralı vatandaşların verdikleri paralarla sürdüren bir kişiyim. Patron sizsiniz, bizlerin yapacağı işe sizlerin karar vermesi lazım.
"BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI PARA VERMEZSE ŞİRKETLER DURUR"
Köydeki mezarlık, ilçelerdeki mezarlık bana ait. Beni ne ilgilendirir? Eskiden özel idare yapardı. Gömülenden de ben sorumluyum. Yerel yönetimler yasasında bir değişiklik olursa. Çoğunluk olduğu müddetçe her türlü yasa değişikliğini yapabilir. Biz daha iyi nasıl hizmet yapabiliriz konusunda çalışıyoruz. Bizim şikayetler, aksaklıklar yapılmasını istediğimiz şeyler 30 belediye başkanın ortak sorunu. Şirketlerdeki denetim hakkı belediye meclisinde olsun istiyorlardı. Belediyenin şirketine belediyeden para ödüyoruz. Büyükşehir belediye başkanı para vermezse şirketlerin çalışma ihtimali yok ki. Bana göre daha önce belediye başkanlığı yapmış tecrübeli şahıslara sorulursa.
"MAKAM ARABAMI ÖZEL İŞİMDE KULLANMIYORUM KİMSE DE KULLANAMAZ"
Ekrem Bey göreve geç başladı. Ben bunu ilk başta gelir gelmez yaptım. Aday tanıtım toplantımda 'araç israfına son vereceğim, başta kendi arabam olmak üzere gelir gelmez o çakarları söktüreceğim' dedim. Kendiminkini de söktüm sadece koruma araçlarında var, bazen havalimanına acil gitmemiz gerekiyor. Ben belediye başkanıyım da vatandaşın vergisinden maaşımı alan insanım. Sen ne hakla ondan önce geçiyorsun? Ne önceliğin var? Anlarım ambulans, itfaiye gider. Bunları söktürdük. Araçların envanterini çıkardık. Kiralık araçlar 1953 tane idi. 1251 tane indirdik. Yapacağımız tasarruf yılda 46 milyon lira. Kalecik, Haymana, Ayaş, Nallıhan'ı bu parayla abad edersiniz. Benim daire amirim gezmeye gidemeyecek. Kamunun hakkını kollamak zorundayız. Kendi özel işimde arabamı kullanmıyorsam hiç kimse kullanmayacak. Daha önce belediye başkanlığımda çocuklarım servisi kaçırırsa taksi tutardım. Çimler kurudu, kurursa kurusun! Çalıyor ama çalışıyor, bu sözü nasıl söylersiniz? Acemi, yapamıyor desinler, bunlar kaldırılır. Yapanı bulursun, uzmanını getirsin. Bugüne kadar bir Allah'ın kulu cesaret edip, 'Abi ben sıkışığım ne olur şuradan ihale versen de' diyemiyor. İhaleye girebilir, alabilir, ödemelerinde yardımcı olurum ama benden bir avantaj beklemesin. Daha ileri gideceğiz, elektronik ihaleye geçtiğimiz zaman inşallah.
"ŞU ANA KADAR VAKIFLARA PARA VERİLDİĞİNİ TESPİT ETMEDİK"
Bazı tahsis edilen işyerleri, dükkanlar var. Yıllardır bazı cemaatlerin önü açıldı. Ankara FETÖ'nün gelir kaynaklarının en büyük bölümü Ankara imarları. Sayın Gökçek'in demeçleri var, 'üst düzey görüşmelerim oldu'. Bunu siz deseniz içerdeydiniz. İmar artışı nedeniyle bu rantlar sağlandı, net bir şekilde bağış falan tespit ettiğim yok.Bazı okullara, cemaatlere öncelik verildiğini duyarız ama o kadar. Şu ana kadar tespit ettiğimiz bir şey yok.
"İLKOKUL MEZUNU İŞÇİ 12 BİN LİRA MAAŞ ALIYORDU"
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde 30 bine yakın personel var. Bunun içerisinde işten ayrılan kişi 159 kişi. Çıksınlar isim isim hepsini sayayım. 20092014 yılında 4992 kişi. 2017'ye kadar 2784 kişi işten ayrılmış. Bunların ekmekleriyle kim oynadı? Seçimi kazandıktan sonra birçok insanın bize seçimlerde yaptığı paylaşımları getiriyorlar. Herhalde 3 bin kişi atmanız lazım. Ben bir tek kişiyi siyaseten işten atmayacağıma namusum şerefim üzerine söz verdim. En son atılanların bir kısmı bankamatik. Ne yapacağız? Atıldıysa, başım kapalı, şucuyum, bucuyum diyor. Ben de diyorum ki, 'atılan birisi varsa gelin bana bu adam neden atıldı diye sorun'. Belediyede hala 30 bin işçi olduğu için. İlkokul mezunu 12 bin lira, 9 bin lira alıyor. Operatör diye başlamış, birtakım vasıflar yüklenmiş. Üniversite, lise mezununun 4 bin lira aldığı yerde. Herkes çağrıldı, 'bir kısmınıza fazla maaş ödeniyor, çalışmak istiyorsanız biz sizle şu ücretle devam edeceğiz' dedik. 14 kişi kendiliğinden ayrıldı. 4 bin 500 alıyorsa sen de 3 bin 900 alacaksın dedik, çünkü aynı işi yapıyorlar. Tamam derse devam edecek. Neyini atıyoruz. 35 tane çok ağır galiz hakaret edenler var. Ekmeğinin peşinde olan bunu yapmaz. Tahminen 'oradan atılırsan yerin hazır' dendi. İşi yavaşlatan lar var. EGO'da, metroda klimayı niye açmazsınız. Hadi özel halk otobüsünde açmazsanız.
"ŞOFÖRLERİMİZE NABIZ ÖLÇER CİHAZI VERECEĞİZ"
Taşımadan çok şikayetler var. Dün bir kaza oldu, gerçekten sabaha kadar uyumadım. Ne yapayım özel halk otobüsü benim değil demiyorum. Vatandaşlarımızın hepsine karşı sorumluyuz. Otobüslerin hepsinde artık kamera var. Şu anda ulaşımı elektronik şekilde entegre etmeye çalışacağız. Şoförlerle problem mi yaşanıyor? Kamera görüntülerini istiyoruz. Bunların hepsini görüp anında sonuçlandırmaya çalışıyoruz. O şoför gidiyor yerine başkası geliyor. Bunlara psikolojik destek vereceğiz. Nabız ölçer cihazı uygulamaya koyacağız. Şoförün stresi artınca, nabzı artınca hemen devreye gireceğiz. İnişlere buton yerleştireceğiz. Memnun olursa yeşile basacak, olmazsa kırmızıya basacak. Mobil uygulamayı yapacağız. Ben daha çok vatandaşın bize ulaşmasını önemsiyorum. Mobil uygulamada acil bildir modu olacak. Biz de anında müdahale edeceğiz.
"GECE UYUYAMADIM ŞİKAYETÇİ BİR VATANDAŞI TELEFONLA ARADIM"
Daire başkanlarına bu uygulamayı yüklüyoruz. Her gün en az 2030 şikayetçi vatandaşımızı aramasını isteyeceğiz. En son gece uyuyamamıştım, bir baktım, 'nasıl belediye bu, hala suyum akmıyor' yazılmış. Gece 12.00'de aradım. 'Nedir problem' dedim. 'Başkanım verildi su, sadece benim evimde yok' dedi. Aradım görevlileri, 'gidip bakacaksınız' dedim. Gece 03.00'de gittiler ve beni aradılar 'Başkanım hata bizde yanlış bağlamışlar' dedi. Baktım sabah vatandaşımız ağlamaklı olarak beni aradı. Diyorlar ki 'zarar ediyoruz ulaşımda'. Otobüs boş giderse onu göndermeyeceğiz. Yeni otobüs, itfaiye, ambulans, cenaze arabası alacağız. Görevli araçlarımızın, 1200 aracın kimlerde olduğu listesini web sayfasından yayınlayacağız. Onun haricindeki araçların hizmet aracı olduğu için sağına ve soluna belediyenin hizmet aracı olduğunu belirteceğiz.
"BİR GÜN İŞE GELMEMİŞ VE SÜREKLİ RAPOR VE BANKAMATİK"
Genç siyasetçiler tweetler atıyor. 'Bizi işten atacak Ankara'yı dar ederim' demişti. Gökçek de bununla ilgili tweet atmıştır. Bu şahsı 15 Temmuz hadisesinden dolayı işten atan kişi Gökçek'tir. Şu andaki Adalet Bakanımız gidiyor bu şahsın Belka'ya işe girmesini sağlıyor. Ücret skalası içerisinde bunlarla tek tek görüşülüyor. Bir 15 Temmuz gazisi daha var. Onun konuşmalarını size tek tek göstereceğim. Bir arkadaşımız kabul ediyor,bir arkadaşımız 'bu beden bu fiyata çalışmaz' diyor. Gazi olarak işe girdikten sonra hiç işe gelmiyor, sürekli rapor ve bankamatik. 'Ben gaziyim beni işten atamazsınız' diyor. Dosyasına bakıyorlar. 15 Temmuz'un gazilerinden birisi Fatih Eryılmaz'dır. Mucize hayatta kalmıştır. Şu anda benim EGO Genel Müdür Yardımcımdır. Telefon açarsınız, sorarsanız, ben de belgelerini gösteririm. Bakın bir gün işe gelmemiş.
"ÖĞRENCİLERE 60 LİRAYA 200 BİNİŞ VERECEĞİZ"
Ankara'da bizden önceki dönemde uygulama yapılmış. Kartlar yetmiyor, zamanında satılmıyor. Feshettiğimiz takdirde bu kartlar hiç çalışmayacağı için daha büyük kaos olacak. Israrlı bir şekilde bastırıyoruz, vezneleri arttırın, internetten yükselmesini sağlayın. 60 TL'ye 200 biniş veriyoruz. Bilgisayardan, internetten yükleyebilecekler. Temassız kartla ödemeyle olabilecek.
"ŞOFÖRLERİN DAVRANIŞLARI GÖRÜNTÜLÜ OLARAK TESPİT EDİLECEK"
Belediyede bir önceki bütçe 500 milyon açık vermiş. Bunun 440 milyonu israf önleyerek kapattık. ANFA denilen yere kiralık verilecek yerleri ihale ediyorlar. Bunların çoğu eski belediye meclis üyesine verilmiş. 30 bin liraya vermiş kiracıya. Ankara'da bir problem var. Birkaç patlama olunca kentin belli yerlerine jammer var. Bunun da önüne geçmek için çalışmalarımız devam ediyor. Kesinlikle halk otobüsleri de zapturapt altına alınacak. Müşteriyle olan ilişkileri, davranışlarını inşallah görüntülü olarak tespit edebileceğiz.
"ORASI İÇİN SÖZ VERİYORUM SIFIR İMARLI BİR PARK OLACAK "
Atatürk'ün bize emanet ettiği araziye paha biçilemez. Kiralama yaptık. 3 yıllığına kiraladık. Talep ettiğimiz arazi Çukurambar'da sağlı solla arazi var. Burayı 380 milyona mı ne satmışlardı. Eğer o inşaat oraya yapılsaydı artık Çukurambar bitmişti. Bu arazi Atatürk Orman Çiftliği'ne ait ve Gazi Üniversitesi'ne şartlı verilmişti. Bir yolunu bulmuşlardı. Şehir hastaneleri yolları yapımından dolayı Hazine'den alacağımız var. Şuna söz veriyorum, sıfır imar. Ben orayı Ankara'nın en güzel parkı yapacağım. Atatürk'ün vasiyetine uygun kullanılması için çalışacağız.
"İŞE ALIMLAR SİYASİ VASFA GÖRE DEĞİL LİYAKAT ESASLI
Yıllardır aynı partinin elemanları işe girdi. Sayın genel başkanımızın net bir talimatı var. 11 tane emir verdi. Bunun en önemlilerinden biri liyakattı. Kadronun bir kısmını tutuyoruz, liyakatlı olanları tutuyoruz. Biz bunları tuttuğumuz için de bazen de eleştiri konusu oluyor. Muhalefet niye siz bunlarla çalışıyorsunuz diyor. Memnunsanız çalışırsanız. Sayın genel başkan zaman zaman bana geliyorlar diyor, şunlara bir bak, işine yarayacaksa al, yoksa benim için almayacaksın diyor, kendisine müteşekkirim. Değerlendirmemiz oldu ama hiçbir zaman siyasi vasfıyla ilgili değil liyakat ve becerisiyle ilgili alıyoruz. Bir beklenti olduğu doğru, insanlar aç, ekonomik kriz var. Şimidi Kızılırmak suyuyla sulu tarım yapacağız. Yakında güneş enerjisi projesini gerçekleştireceğiz. Üretcilerden aldığımızı direk tüketicilerle buluşturacağız.
"OKUL VE CAMİLERİN BAHÇELERİ OLDUĞU GİBİ DURUYOR"
810 gün önce söylemiştim, Ankara'nın risk haritasını çıkarıyorum diye. Belli sıkıntılardan bir tanesi aşırı yağışlardan doğan sel baskınları. İklim değişti, bunun sonucunda artık toprakla su buluşmuyor. Şehir sellerinin birçoğu altgeçitte gerçekleşiyor. Meteoroloji bize bildirdiğinde her alanda görevliler o noktaya gidecekler. Bunları temizleyecekler ve göreve başlayıp, bekleyecekler. Mesajın gelmesiyle görevlilerin oraya gitmesi en fazla yarım saati alacak. Karlanma, buzlanma, taşkın noktası varsa internette yayınlıyoruz ve bildirin bize diyoruz. Afetlere önceden hazırlık yapmak istiyoruz. Çünkü bu afetler bitmeyecek. Ankara'da İstanbul'daki gibi sorun yok. Okul ve cami bahçeleri olduğu gibi duruyor. İstanbul gibi riskli değiliz.
"6 BİN 553 ÖĞRENCİMİZİN ULAŞIM MASRAFINI KARŞILIYORUZ"
Elimizdeki rakamlara göre 150 bin aileye yardım yapılıyor. 30 bin tanesi Suriyelilere, 120 bin tanesi de Ankaralı hemşehrilerimize. Ben işbaşına geldiğimde Ocak ayında bunların malzeme ihalesi yapılmış. Yüzde 80'ini seçimden önce dağıtmışlar. Seçimden önce yardımları kesecekler söylentisi boşa çıkmış oldu. Öncelikli olarak kart dağıtmak suretiyle bunlara istediği bakkal, marketten istediğini alabilsin. Benim verdiğimi yemek zorunda kalmasın. Şu andaki çalışmalarımız devam ediyor. Ocak ayı itibaren bu kartlar dağıtılacak. Tekel alamayacak. Bunların su parasını bu kartlara yükleyeceğiz. 52 binişlik otobüs biletini o karta yükleyeceğiz.Servis ücretlerini biz karşılayacağız yeter ki çocuklar okusun dedik. 1632 öğrencimizin servis ücretini biz veriyoruz. Yardım alan ailelerin içerisinde 6 bin 553 öğrencimizin ücretsiz otobüs kartı karşılanıyor. 2018'de 55 bin 270 aileye birer ton kömür verilmiş. Bunlardan 12 bin 275'inin doğalgaz aboneliği var. Başkent Gaz'a 'bunların abonelik ücretini siz karşılayın' dedik. Kömür vermek yerine direk doğalgaz parası verelim.
"RANT TALEPLERİNE 4 PARTİ GRUP BAŞKANI KARAR VERECEK"
Memurlara 25 yıl sonra ilk defa ikramiyeyi biz verdik. Şimdi işçilere bayram ikramiyesi verirken memurlar mahzun kalmasın diye verdik. İmarla ilgili rantlı durumlar dört partinin kararıyla meclise gelmiyor artık. Gelirse de şöyle yapacağız, 4 parti grup başkanı yanyana gelecek, şehircilik, planlama esaslarına aykırı olmayan rant talebi gelirse 4 tane grup başkanı huzurunda belediyenin elde edebileceği hisse tespit edilecek. Rant vergisi gelsin bence.Benim önümde 80 dosya var. Taleplere karşı rantlar, imar artışları verilmiş, karşılığında her birine 'sen şuraya bir belediye binası, okul, imam hatip yap' gibi şeyler verilmiş. Oysa elde ettiği rantla bize de şunu yap dediğiniz rakam arasında neye göre tespit yapılmış bilen yok.
"BELEDİYE BAŞKANLARI ARASINDA WHATSAPP HENÜZ KURULMADI"
Belediye başkanları şöyledir, Ankara'da bir belediye başkanı Türkiye'nin herhangi bir yerinde hemşehrisinin işi olduğu zaman rahat bir şekilde hangi partinin belediye olmasına bakmaksızın konuşur. Acil iş, cenaze vs. olur. O gün 30 büyükşehir belediye başkanı arasında birbirimizin telefonlarını paylaşalım dedim. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Bey vardı. O mu, başka bir belediye başkanı mı söyledi hatırlamıyorum. Whatsapp grubu kurulsun dendi. Balıkesir belediye başkanı 'bu iş en küçük olarak bana düşüyor' dedi. Ama şimdiye kadar kurulmadı.
"ANKARA'DA 40 BİN CİVARINDA EV YAPMAMIZ GEREKECEK"
Biz belediye olarak yüzde 30'u bedava taşıyoruz, kanundan kaynaklanan. İsterim ki öğretmenlerimizi ücretsiz taşıyayım. Ulaşımı entegre yapıp zararı en aza indirince neden ücretsiz taşımı yapmayalım. Kentsel dönüşüm adı altında çok borcumuz var, kirasını ödüyoruz. 40 bin civarında ev yapmamız gerekecek. Dikmen vadisinde iki ortak arasında geç başlamaktan dolayı problem var. Ben belediye olarak 300 daire alalım ama bir an evvel bu problemi çözelim dedim. İnşallah bu ay meclise gelecek.
"GÖKHAN ÖZOĞUZ'LA BUGÜN TANIŞTIK"
Belediye meclisi toplantısını seyretmiş. İzleyince tavrımızı sevmiş. Bir tweet atmış. Desteklerinden dolayı Gökhan Özoğuz'a teşekkür ederim. Bugün buluştuk ilk defa. Ankara ötekileştirmekten, kutuplaştırmaktan çok çekti. Benim için vatandaşın tercihi saygı duyulması gereken tercihtir. Bütün belediye başkanlarımız gelsin Ankara'ya damga vuralım. Ankara'yı Londra ile Paris'le yarıştıralım. Ne gerekiyorsa onu yapalım.
"TÜRKİYE'DE ZEHİRLENME OLAYINA İLK KEZ BİZ MÜDAHİL OLDUK"
Sokak hayvanları çalıştayını yaptık. Hayvansevreler var bir de bundan muzdarip olanlar var. Evet kısırlaştırıyoruz falan ama. Sizin çözüm önerinize hayvanseverler karşı çıkıyorlar. 500'e yakın insan toplandı. Rahatça hepsi söz alıp konuştu. Kararlarını kendileri verdi. Bir arkadaşımızı görevlendirdim. Ben karışmıyorum, ne istiyorsanız onu yapın dedim. Zehirleme olayıyla ilgili olarak Türkiye'de ilk defa müdahale talebinde bulunduk. Ağır cezada dava açıldı biz de o davalara katılıyoruz. Sonuna kadar da takipçisiyiz.
"MUHTAR MÜTEAHHİTTEN MEMNUN OLMAZSA PARASINI ALAMAYACAK"
Muhtarlarla ilgili uygulama yapıyorum. Başına siyasi sorumluluğu olan bir arkadaşım olacak. Çok yakın ilişki kurmak istiyoruz. Zaman zaman köylerde müteahhitlerimiz çalışıyor. Murat Karayalçın 'eğer muhtar onaylamazsa parasını ödemiyorum' demiş. Bu güzel bir uygulama. Böyle bir uygulamamız olacak. Rozeti çıkmış, Ankara'da 2 milyona yakın oy almış, Ankaralı belediye başkanı olarak hissediyorum kendimi.
Odatv.com