İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle cenaze namazlarına 30’dan fazla kişinin katılması yasaklanırken iktidarın binlerce kişilik cenaze törenlerine de her geçen bir yenisi ekleniyor.
Birgün'den İsmail Arı'nın haberine göre; ancak yurttaşlar, pandemi yasakları nedeniyle ya en yakınlarının dahi cenazesi katılamıyor ya da az sayıda kişinin katıldığı bir cenaze töreniyle yakınlarını son yolculuğuna uğurluyor. Yurttaşlar, pandemiyle birlikte mezarlıklarda istihdam edilen “tabut taşıyıcılarının” yardımıyla cenazelerini defnedebiliyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle ülke genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 43’bini buldu.
Birgün yüzde 10’u Covid19’a yakalanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Mezarlıklar Daire Başkanlığı personellerinin zorlu mesailerine tanıklık etti.
İlk olarak her gün Covid19 nedeniyle hayatını kaybeden onlarca yurttaşın cenazesinin getirildiği Zincirlikuyu Mezarlığı’na gidildi. Ülkenin en büyük şirketlerinin yer aldığı plazalara komşu olan mezarlığın girişinden gasilhaneye uzanan yolda cenaze araçlarının oluşturduğu trafik hemen dikkat çekiyor.
Gasilhanenin önünde onlarca tabutun yan yana dizildiğini, tabutların sırayla cenaze araçlarına yüklendiğini ve onlarca kişinin de gasilhane önünde beklediğini görüldü. Cenazeleri defin için hazırlanan acılı aileler, tabutlarını cenaze araçlarına yükleyerek birer birer gasilhanenin önünden ayrılıyor. Ancak önündeki kalabalık neredeyse hiç eksilmiyor. Kısa süre sonra yeni bir cenaze ve yakınları gasilhanenin önüne geliyor.
Cenazeleri defin için hazırlayan, kefenleyen ve tabuta yerleştiren gassallar ise Covid19’dan kaynaklı ölümlerin artmasıyla “kapasitenin üzerinde çalıştıklarını” anlatıyor. Tam 11 yıldır Mezarlıklar Daire Başkanlığı bünyesinde gassallık yaptığını söyleyen Eyüp Hıdır, “Bundan önce de iki salgın gördüm. Domuz gribi ve kuş gribi salgınlarında da tedirgin olarak, yoğun bir şekilde çalıştım ama böylesini görmedim” diyor.
Eyüp Hıdır
“Son günlerde artan ölümlerle birlikte yoğunluğumuz da arttı. Bir gassal önceki aylarda yıkadığının iki katı cenaze yıkıyor” diyen Eyüp Hıdır, “Zincirlikuyu’ya günde bazen 40 bazen 50 cenaze geliyor. Kuş gribi, domuz gribi salgınlarında da gassallık yapıyordum. Ancak, salgınlarda bizi korkutan cenazeler değil. Bulaşıcı hastalıkların bize çok fazla cenazelerden bulaştığını düşünmüyorum. Böyle dönemlerde bizi tedirgin eden acılı cenaze yakınları. Cenazeyi hazırlarken yakınlarıyla muhatap oluyoruz, gelip görmek istiyorlar. Ancak onlar da Covid19 olabilirler. Neticede biz kapalı küçük bir yerde cenazeyi yıkıyoruz. Hastalığın daha çok cenaze yakınlarından bulaşmasından korkuyoruz” ifadelerini kullanıyor.
“Belki de sağlıkçılardan daha da riskli bir iş yapıyoruz” diyen Hıdır, sözlerini şöyle tamamlıyor: “İstanbul’da şu an salgının yükünü taşıyan sağlıkçılar ve biziz. Hastanelerde yoğun bakıma kimse girmiyor ama acılı aileler biz cenazeyi hazırlarken yanımıza geliyor. Her gün bu şekilde birçok acılı cenaze yakınıyla yan yana geliyoruz. Bir gassal arkadaşımızı koronavirüs nedeniyle altıyedi ay önce kaybettik. Aşı sırası bize gelir mi? Bize sorarsanız risk grubundayız ve aşıyı hak ediyoruz.”
Yılmaz Demir
Zincirlikuyu Mezarlığı’nın Gasilhane Sorumlusu Yılmaz Demir, Covid19’dan kaynaklı ölümlerin artmasıyla yoğunluğun da arttığını belirterek “Mart ayında Zincirlikuyu’ya Covid19 nedeniyle hayatını kaybeden toplam 100 civarında cenaze gelmiştir. Ancak nisan ayında 450’yi buldu. Birçok arkadaşımız Covid19’a yakalandı. Cenazeleri, evinden hastaneden gidip alıyoruz. Sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen gasilhanenin önü dolup taşıyor” diyor.
Hülya Albayrak
RİSK GRUBUNDAYIZ AŞILANMAMIZ GEREKİYOR
Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nda sekiz yıldır gassal olarak görev yapan Hülya Albayrak, personelin de risk grubunda olduğunu ve aşılanması gerektiğini belirterek şunları anlatıyor: “Biz aşılanmak için çok geç kaldık. İki defa Covid olan arkadaşlarımız oldu. Ben de koronavirüs oldum ve bir ay önce işe başladım. Bir an önce yaşa takılmadan aşı olmak istiyoruz. Bizim ayakta durmamız, bizim sağlıklı olmamız cenazelerin yıkanması demek.”
Cenaze aracı şoförleri de Covid19 kaynaklı ölümler nedeniyle yoğunluğun arttığını belirterek “Aşı önceliğimiz olmalı. Aşı olabilirsek kendimizi daha rahat hissederiz” diyor. Ekrem isimli cenaze aracı şoförü ise “Yaptığımız işin psikolojik olarak bir ağırlığı var. Bazen cenazeyi evden alıyoruz. Cenaze yakınlarıyla bire bir muhatap oluyoruz. Psikolojimizi korumak için de eve giderken işimizi bırakıyoruz. Evde işimizi düşünürsek bu işi yapamayız” diye konuşuyor.
Zincirlikuyu Mezarlığı’nın ardından Anadolu Yakası’ndaki Çekmeköy Mezarlığı’na geçiyoruz. Anadolu Yakası’nda Covid19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenazelerinin uzun bir süre sadece Çekmeköy’de yıkandığını hatırlatan Gasilhane Sorumlusu Zeynep Vural ise şunları dile getiriyor: “Pandemi nedeniyle standart kapasitemizin çok üzerinde cenaze geldi. Sağlıkçılarla aynı yoğunlukta çalışıyoruz ama aşılama için görülmüyoruz. ‘Cenaze yakınları siz aşı oldunuz mu? Cenazelerle, insanlarla bu kadar içli dışlı oluyorsunuz’ diyor. Aşı talebimizi yetkililere ilettik. Kasım ayında çok ciddi bir yoğunluk yaşadık, ocak ayıyla beraber düştü ama son bir buçuk aydır yeniden cenaze sayısı arttı. Koronavirüsten dolayı cenazeler yıkanmıyor, gibi dedikodular var ve bu dedikodu bizi çok üzüyor. Tüm cenazelere anne, babamız veya kardeşimiz gibi görerek hizmet veriyoruz.”
Çekmeköy Mezarlığı’nda koronavirüs salgını nedeniyle yeni bir mesleğin de ortaya çıktığını öğreniyoruz. Cenazelere katılımın kısıtlanmasının ardından defin işlemlerinde yurttaşlara yardımcı olabilmek için İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı bünyesinde “tabut taşıyıcılar” istihdam ediliyor. Çekmeköy Mezarlığı’nda görev yapan tabut taşıyıcı Mehmet Akay, “Sağlıkçı gibi değer görmek istiyoruz. Sağlıkçılarla aynı zorlukları yaşıyoruz. Cenaze yakınlarını teselli ediyoruz, onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Aşı olursak daha güvende hissederiz ve daha rahat çalışırız. Psikolojik olarak etkileniyoruz. Çünkü sürekli acılı insanlarla yan yanayız” diyor.
***
İktidar salgına ve tüm tepkilere rağmen binlerce kişilik cenaze törenlerine neredeyse tam kadro katılırken yurttaşlar İçişleri Bakanlığı genelgesi nedeniyle yakınlarını, annelerini, babalarını, kardeşlerini veya çocuklarını 510 kişilik cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurluyor. Karantinada olanlar ise en yakınlarının cenazelerine bile katılamıyor. Çekmeköy Mezarlığı’ndaki bir cenaze töreninin sadece yedi kişinin katılımıyla yapıldığına da tanık olduk. Yaşamını yitiren yurttaşın cenazesi tabut taşıyıcıların yardımıyla önce araca, ardından da mezar yerine taşınabildi.
Öte yandan geçtiğimiz aylarda Twitter’da “Cenaze ve nikâhlarda 30 kişiyi geçmiyoruz” paylaşımı yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın binlerce kişinin bulunduğu YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın babası Muhammed Emin Saraç’ın cenaze törenine katılması büyük tepkilere neden olmuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mart ayında hayatı kaybeden annesi Servet Soylu için düzenlenen cenaze töreninde, Soylu’nun imzasının bulunduğu Covid19 tedbirleri genelgesine uyulmadı.
Cenazelerde 30 kişi sınırının olmasına rağmen Soylu’nun annesinin cenaze törenine yüzlerce kişi katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen hafta Covid19 nedeniyle vefat eden Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın babası Ahmet Galip Yıldırım’ın cenazesine katıldı. Yüzlerce kişini katıldığı cenazede, yine genelgeye uyulmadı.