Gazeteci Adnan Bulut, 19 Haziran 2021'de KRT TV canlı yayınında, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan hakkındaki iddiaları dile getirmiş, Ahmet Hakan ile geçmişte yaşadıkları tartışmaları hatırlatmıştı.
Gazeteci Bulut programda, Ahmet Hakan'ın, kara para aklamaktan Avusturya'da tutuklanan, hem ABD'nin hem de Türkiye'nin iade talebinde bulunduğu Sezgin Baran Korkmaz'dan maaş aldığını ve Korkmaz'a ait sınırsız kredi kartını kullandığını iddia etti.
"Ahmet Hakan'ın bu birinci falsosu değil bu arada birçok iddia var yanıtlamıyor, kaçıyor" diyen Bulut, Hakan'ın adının anıldığı iddiaları sıraladı. Bulut, Hakan'ın kardeşi ile beraber kurduğu İroni Ajans üzerinden AKP'li İBB döneminde birçok ihale aldığını belirtti.
2007 ve 2008 yıllarında Hakan ile 'gazetecilik' tartışması yaşadığını belirten Bulut, Ahmet Hakan'ın kendisine İroni Ajans ile ilgili 'ispatlamazsan namertsin, açıklamazsan mahkemeye gideceğim' dediğini bunu da ispatladığını, şirketin ticaret sicil kütüğünü ortaya çıkardığını söyledi.
Ahmet Hakan'ın 'çürük' raporu alarak askere gitmediğini anlatan Bulut, "Düşünün Ahmet Hakan’ın eski ortağı, Tufan Mengi’nin hastanesi var. O hastanede Şerafettin Özer diye bir doktor çalışıyor. Şerafettin Özer aynı zamanda Kasımpaşa Askeri Hastanesi’nin de doktorluğunu yapıyor. Hem dışarıda Tufan Mengi’nin hastanesinde çalışıyor, hem Kasımpaşa Askeri Hastanesi’nde. Ahmet Hakan’a askerliğe elverişli değildir raporunu veren doktor kim? Şerafettin Özer.
Bununla ilgili belgelerin tamamını ben yayınladım. "Bu belgeler nerede Adnan Bulut çıkar koy" diyeceksin. Hepsi arşivlerde var. Kanaltürk’ün arşivlerinde var. O dönemde Kanaltürk’te çalışıyordum. Bende yok. Niye yok? Çünkü, benim başıma 2008’de "sen teröristsin Adnan Bulut" diye geldi Ergenekon'dan alıp götürdüler. Silivri’de yargıladılar, 7,5 yıl da hapis cezası verdiler. Evimdeki bütün dökümanları da yok ettiler. Şimdi Ahmet Hakan bunların hiç birinin hesabını vermemiş dedi.
İşte Bulut'un o programdaki açıklamaları:
Ahmet Hakan, Bulut'un programdaki sözlerinin ardından soluğu savcılıkta aldı. Hakan, Bulut hakkında, "Hakaret, İftira, Kişisel Verileri Ele Geçirme ve Yayma" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz eylül ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, Bulut'u ifadeye çağırdı. Bulut ve avukatı Mustafa Karakaş da İstanbul Adalet Sarayı'na giderek ifade verdi.
Bulut konuşmaların kendisine ait olduğunu belirterek, elindeki belgeleri savcılığa sundu. Bulut ifadesinde, gazeteci Serkut Bozkurt'un Sezgin Baran Korkmaz'dan maaş alan 12 gazetecinin ismini açıkladığını, isimler arasında Ahmet Hakan'ın da olduğunu, konuk olduğu programda bu konunun gündeme gelmesi üzerine Bozkurt'un iddialarının çok ciddi olduğunu ve mutlaka bu iddiaların araştırılması gerektiğini söylediğini, Ahmet Hakan hakkında geçmişte yaptığı haberleri anımsatarak isminin birçok usulsüzlüğe karıştığına dair daha önce yaptığı haberleri hatırlattığını, Ahmet Hakan'ın geçmişte hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını açıkladığını, ancak yaklaşık 13 yıl önce Ahmet Hakan'ın İroni isimli bir ajansın ortağının olduğunu belgelediğini, bu ajans üzerinden İGDAŞ'ın içinin boşaltıldığına dair İGDAŞ iddianamesinde gerekli bilgi ve belgelerin bulunduğunu, Ahmet Hakan'ın şaibeli askerlik olayı ile ilgili Şerafettin Özer isimli bir doktorun çürük raporu verdiğini, Şerafettin Özer isimli doktorun hem Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesinde, hem de Ahmet Hakan'ın ticari ortaklığı olduğu kişilerin hastanesinde aynı anda çalıştığını, askerliğe elverişli olmadığına dair raporu veren kişinin de ticari ilişkisi olduğu Şerafettin Özer olduğu, bu konuyu geçmiş yıllarda belgelediğini, ifadesinde belirttiği evrakları delil olarak soruşturma dosyasına sunduğunu beyan etti.
Avukat Mustafa Karakaş, "Gazeteci ağabeyim @bulutadnan36, bugün de Ahmet Hakan Coşkun'un şikayeti üzerine Çağlayan Adliyesi'ne gerçeği ve adaleti aramaya geldi. Kir pas bulaştırmak isteyenlere karşı verdiği ifadesinde adeta gazetecilik manifestosu okuyan ağabeyimin, avukatı olarak yanındaydım." paylaşımını yapmıştı.
Bulut da Karakaş'ın tweetini alıntılayarak, "Tam da Mustafa dostumun yazdığı gibi. Kendi kirini pasını bulaştırmak istiyor. Ama ettiğine edeceğine pişman olacak. Savcılığa öyle belgeler verdim ki! Artık O’na herkes “Naylon Ahmet” diyecek ifadelerini kullanmıştı.
Savcılık, Ahmet Hakan'ın tüm suçlamaları için; suçun niteliği ve ifade özgürlüğünün sınırlarının bahse konu AİHM kararları doğrultusunda yapılan incelenmesinde, haber içeriğinin genel olarak Ahmet Hakan Coşkun hakkında olduğu, müştekinin ortak olduğu şirketin bilgilerine yer verildiği, bu hususa ilişkin belgelerin de şüpheli tarafından dosyaya sunulduğu, şikayete konu haberde müştekiye bir olgu isnadında bulunulmadığı, sadece ortaklığına ilişkin bilgilerin paylaşıldığı, haberin verilmesinde kamu yararı bulunduğu, kullanılan ifadelerin haberciliğin doğası gereği sert, tahrik edici, şaşırtıcı ve çarpıcı olduğu, fakat ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı, bu bağlamda şikayete konu haberler nedeniyle suç unsurları oluşmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.