Usta gazeteciler gündemi değerlendirdi

Soruşturmacı televizyon gazetecisi Uğur Dündar ve Türkiye’nin en çok okunan yazarı Yılmaz Özdil, sozcu.com.tr’de yayınlanan, moderatörlüğünü Gökmen Ulu'nun yaptığı programda gündeme ilişkin yine çarpıcı tespitlerde bulundu.

DÜNDAR: ECZACILARA YÖNELİK ŞİDDET GİBİ DAVRANIŞLAR SÜRÜP GİDİYOR

Maske dağıtımının organize edilemediğini ve eczacılara yönelik şiddet olaylarının sürdüğünü söyleyen Dündar şunları ifade etti:

*Sayın Sağlık Bakanı’nın ve sayın Bilim Kurulu üyelerinin verdiği rakamlar ve sergiledikleri tablo çok iyimserdi. Henüz böyle iyimser tablo sunmanın çok erken olduğunu ifade etmiştik.

*Biz hala ilk resmi vakanın açıklanmasından bir ayı aşkın süre geçmesine karşın maske dağıtım işini bile organize edemediler. Onlarca hatta yüzlerce insan eczanelerde birikiyor.

*Eczacılara yönelik, şiddet, hakaret, aşağılama gibi davranışlar sürüp gidiyor. Deseler ki ‘eczacılar maliyetine, hiç kar almadan maske satacaklar.’ Devletin yapması gereken toptancıların fahiş fiyata satış yapmasını engellemek.

*Maskesiz bir toplumda filyasyonu, izolasyonu nasıl sağlayacaksınız? Bu savaşta en önemli husus güven verici açıklamalar ve şeffaflıktır.

ÖZDİL: AVRUPA’DA YAPILAN HATALAR YAPILMASIN DİYE ÇIRPINDI

Özdil ise feci bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu belirterek şunları söyledi:

*Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklaması hiç şaşırtıcı değil. Ocak ayından itibaren biz yazı yazıyoruz, çırpınıyoruz, haykırıyoruz. Avrupa’da yapılan hatalar yapılmasın diye çırpındık. Benim gazetem çırpındı.

*Maalesef şu anda feci bir tablonun içine sürüklediler Türkiye’yi. Şehitleri rakamlara indirmişlerdi. İnsan olarak değil rakam olarak sayıyorlardı. Rakamlaştırınca insanlar aynı acıyı hissetmiyor.

*Her akşam günlük vefat ve vaka sayıları açıklanıyor. Konuşulması bir saniye sürüyor. Bizim televizyonlarımızda hadise bir saniyeyle geçiyor. İzmir’den benimle aynı dönem mezun olan bir arkadaş grubu bana bütün bilgileri geçtiler.

*İşi gereği İzmirİstanbul arası gidip geliyor. İstanbul’da kapmış olabileceğini düşünüyor arkadaşları. Maalesef anlaşılıyor ki eşine,annesine ve babasına da bulaşmış. Durum da biraz ilerlemiş olduğu için pazar günü hastaneye yatırıyorlar.

*Salı gününden itibaren kimse telefonla bile görüşemiyorlar. Cuma günü Murat’ı kaybediyorlar. 5 gün içinde gidiyor. Arkadaşımızı tabutla beraber toprağa veriyorlar.

*Sadece 5 gün içinde eşini kaybeden kadına gerekirse 6 ay sonra buradan alıp, başka bir yere defnedebilirsiniz diyorlar. Ve hala doğal ölüm diyorlar. Bu kafayla gidiş çok feci bir gidiş.

*Vefatları bir saniyede gösteriyorlar sonra alkışlayan insanlarla hastaneden taburcu edilen insanları gösteriyorlar. Bizim medya devamlı şakşak şakşak haberleri…

TELE 1 VE FOX TV’YE VERİLEN CEZALARI YORUNLADI

RTÜK’ün Tele 1’in ardından FOX TV’ye verdiği cezaları değerlendiren Dündar şöyle konuştu:

*Düşünce ve fikir özgürlüğünün var olduğu ülkelerde bu tür uygulamaların bir benzerine dahi rastlanmadığını ifade etmek isterim. FOX TV’ye neden bu ceza veriliyor? Halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet için habercilik yapıyor.

*FOX TV bu açıdan değerlendirilmeli. Çok seyredilmemiş olsa bu kadar üzerine gidilmezdi. Tele 1 haber kanalları içerisinde en etkili, en bağımsız haberlerin ekrana getirildiği bir kanal.

*Merdan Yanardağ ile Emre Kongar’ın sunduğu 18. dakika başta olmak üzere diğer programlar hep birlikte iktidarın hışmını çekmeye neden oluyor.

‘VİRÜSLE MÜCADELE EDECEKLERİNE NAMUSLU GAZETECİLERLE MÜCADELE EDİYORLAR’

Halkın doğru bilgiyi aldığı gazete ve televizyon kanallarının üzerine gidilmeye çalışıldığını söyleyen Özdil ise şöyle konuştu:

*İnsanları gazeteyi SÖZCÜ’den okur, interneti SÖZCÜ’den takip ediyor. Haber kanalı olarak da TELE 1’i takip ediyor. Bu bir realite. SÖZCÜ’nin her türlü kumpasla üstüne geliyorlar. Son derece açık. Türk halkı gerçek ve doğru bilgiyi nereden alıyorsa bunun üstüne gitmeye çalışıyorlar.

*FOX Haber ile TELE 1’in sokağa çıkmasını engellediler. Virüs haberini 3 gün yapmamayı garanti altına almış oldular. Virüsle mücadele edeceklerine namuslu gazetecilerle mücadele ediyorlar.

SOMA’DAKİ MADEN İŞÇİLERİNİN DURUMU

Soma’da maden işçilerinin sosyal alanlarında herhangi bir düzenleme yapılmadığını söyleyen Dündar, “Soma ve Zonguldak bu açıdan bakıldığında talihsiz insanların yaşadığı kentler olarak değerlendirilebilir. Maden işçileri corona virüsü bakımından en riskli gruplardan. Mutlaka devlet tarafından hangi önlemler alınması gerekiyorsa, acil tedbirlerin alınması gerekir” dedi.

ÖZDİL: TAŞERON SİSTEMİ TÜRK MADENCİLİK TARİHİNİN MİLADIDIR

Maden işçilerinin yaşadığı zorlukları yorumlayan Özdil şunları söyledi:

*Madencilik çok zor bir meslek. Sert adamların mesleğidir. Ama AKP dönemiyle beraber başlayan taşeron sistemi Türk madencilik tarihinin miladıdır. Maden ocaklarında yaşanan faciaları, pisi pisine öldürülen madencilerin sayısına baktığımızda AKP dönemini ve taşeron sisteminin dünya madencilik tarihinde yeni bir facia miladı olduğunu söyleyebiliriz.

*Taşeron öyle bir çift taraflı testere ki. İnsanları hem köleleştiriyorlar, hem ölümlerine sebep oluyorlar. Bu gerçekten korkunç bir hadisedir. Corona virüsüne rağmen insanlarımızın köle gibi çalıştırılmasını aslında hiç yadırgamamız lazım.

‘HALKIN VİCDANI İZLENME ORANI HANE OLARAK 1 MİLYONU AŞTI’

Öte yandan usta gazeteci Dündar, TELE 1’deki programına Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Prof, Dr. Ahmet Saltık ve Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun katılacağını, kendisinin ise internet üzerinden katılacağını belirterek, programın moderatörlüğünü Merdan Yanardağ’ın yapacağını söyledi.

Halkın Vicdanı programının moderatörü Gökmen Ulu ise, programın sosyal medya üzerindeki izlenme oranının hane olarak 1 milyonu aştığını söyledi.