AKP iktidarının ve onun başı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkenin ekonomik durumunu öncelikleri arasında görmediğini oysa Türkiye'nin ciddi bir ekonomik kriz içerisinde olduğunu, bir buçuk yıl önceki rakamlar üzerinden verilen iyimiş gibi lanse edildiğini anlatan Çapa, "Başkanlık hırsı ülkeyi felakete sürüklüyor" dedi.
"TEK SEBEP ERDOĞAN'IN HIRSI..."
İşte Çapa'nın o açıklamaları: " Gelirimiz düşüyor, enflasyon artıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın aşırı başkanlık hırsı dolayısıyla ekonomik dengeler yerle bir oldu. Yeni bir yapısal program başlatılması gerekirken başkanlık hırsı nedeniyle elimizdeki son kurşunları da kullanıp ortada kaldık. Elimizdeki son fırsatları da kaybettik. Bunun faturasını sadece sayın Erdoğan'a oy verenler ödemeyecek ya da başkanlık referandumunda evet diyenler ödemeyecek maalesef hepimiz ödeyeceğiz. Maalesef öyle bir noktaya geldik ki; artık ya hep beraber kurtulacağız ya da hep beraber batacağız. Tabii bir avuç iktidar zengini hariç
"KİŞİ BAŞI BİN 800 DOLAR FAKİRLEŞTİK..."
Şu anda neler olduğu sorusuna gelecek olursak çok kritik bir noktadayız. Ekonomik göstergeler kırmızı bir hal almış durumda. Yeni bir dalganın gelecek olduğu mesajını veriyor. O yüzden hepimiz telaşlıyız. Son bir buçuk yılda kişi başına her Türk halkı bin 800 dolar fakirleşti. Bu çok korkunç bir rakam. Son altı ayda yani 2018'in sonundan bu yana fakirleşmemiş 800 dolar. Buna dur demezsek bu yıl ki fakirleşmemiz çok daha korkunç olabilir. Bu rakamı 2 bin 400, 2 bin 500 dolarlarda görebiliriz. Milli gelir zaten AKP'nin güzelleştirmeleri ile 8 bin dolarlarda gösteriliyor. Oysa normal hali altı bin dolar civarında. Rakamlarla oynanabilir ama çarşı, pazarda fiyatlar gerçek.
"DÜNYANIN EN İYİ PROGRAMI BİLE BİZİ KURTARAMAZ"
Enflasyon rakamlarının yaz aylarında düşmesi hatta tek haneli rakamlara inmesi zaten doğal. Bu bizim de beklediğimiz birşey ama yılbaşından sonra enflasyon rakamlarının ciddi şekilde yükseldiğini göreceğiz. Doğalgaz zammını kimse bu kadar yüksek beklemiyordu. Dünyada yarı yarıya düşerken bizde yükseliyor. Zenginlerden vergi almak, yandaşlardan vergi almak yerine yükü vatandaşa bindiriyor.
Tam tersi vergileri düşererek halkın alım gücünü artırıp büyümeye destek olacağına kendi palazlandırdığı işadamlarının vergilerini düşürüp onlara rahatlatan işlere imza atılıyor. Büyük projeler, köprüler, şehir hastaneleri vs başımıza büyük bela olacak. Herşey daha yeni başlıyor. Felaket yeni başlıyor daha.
Çünkü hiçbir tedbir alınmıyor. Cumhurbaşkanı bununla ilgileneceğine o İstanbul Belediye Başkanı'nın nerede olduğu ile uğraşıyor. Asıl yapmaları gereken ülkeyi bir an evvel krizden çıkarmak olmalı ama bu umurlarında değil. Bugün artık dünyanın en iyi ekonomik programını bile uygulasak krizden çıkamayız çünkü bizim artık kalıcı büyümeye ihtiyacımız var. Bunun için de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konularda reformlara ihtiyacımız var. İktidar ise bunları asla sağlamaz çünkü bunları kendisi için bir felaket olarak görüyor.