AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla 28 Mayıs’ta Ayasofya’da gerçekleştirilen bir programda, ReisülKurra vekili Mustafa Demirkan, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü “zalim ve kâfir” ifadeleri ile hedef almıştı.
Hakkında suç duyurularında bulunulan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de sert tepki gösterdiği Demirkan için Diyanet, bilgi edinme hakkı kapsamındaki başvuruları yanıtsız bıraktı.
Diyanet, aradan geçen bir ayı aşkın sürede konuya değinmezken, bu konudaki başvuruları da görmezden geldi.
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre; Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden 4 Haziran’da yapılan başvuruda, “Diyanet İşleri Başkanlığı, başkanlığa bağlı olarak görev yürüten Demirkan hakkında iç disiplin yollarına başvurdu mu, inceleme başlatıldıysa hangi aşamada ve inceleme başlatılmadıysa başlatılması planlanmakta mı” soruları yöneltildi. Ancak, Diyanet, Bilgi Edinme Hakkı Yasası’na göre yapılan başvurularda yanıt süresi olan 15 işgünü içinde başvuruya yanıt vermedi.
Osmanlı’dan itibaren var olan ReisülKurra makamına, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 6 Ocak’ta yayımlanan “Diyanet İşleri Başkanlığı ReisülKurra’lık Yönergesi” adlı yönerge ile resmiyet kazandırıldı.
ReisülKurra’nın nitelikleri, seçimi ve görevlerinin belirlendiği yönergeye göre, ReisülKurra, Türkiye’deki bütün hafız ve kurra hafızların başı ve üç yardımcısı bulunuyor. Makamın giderleri ise Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün resmi bütçesinden karşılanıyor.