Fatih Altaylı, CHP'nin aday gösterdiği İstanbul Büyükşehir Başkan adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP'nin adayı Binali Yıldırım'ı kıyasladı ve ikisinin de iyi adaylar olduğunu belirtti.
Altaylı, "Bu İstanbul, bir belediye başkanı tarafından yönetilemez! İmkanı yok, mümkün değil. Bir ucundan diğer ucuna hemen hemen 100 km." dedi.
Altaylı'nın yazısından o bölüm şöyle:
Çocukluğumun en sevdiğim dizisinden yani Tom Cruise’un cılkını çıkardığı filmler silsilesinden bahsedecek değilim.
Film alanı bana ait değil.
Bizim mahallede o konunun uzmanları Mehmet Açar ve Kadir Kaymakçı.
en meselenin siyasi boyutu ile ilgileniyorum, sinema boyutuyla değil.
Mission impossible yani imkansız görev dediğim şey de siyasi bir mesele.
İstanbul meselesi. Televizyonlarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylarını izliyorum bir süredir.
Daha çok Binali Bey’i, daha az Ekrem Bey’i.
Binali Yıldırım zaten 20 yıldır tanıdığımız, bildiğimiz birisi.
Ekrem İmamoğlu’nu ise tanımaya çalışıyorum.
İkisi de pozitif.
İkisi de bölücü olmayan, hakaret etmeyen dil kullanıyorlar.
Ancak ben her ikisine de çok acıyorum.
Her ikisi için de çok üzülüyorum.
Birinden biri kazanacak ve yanacak.
Ciddiyim.
Bu İstanbul, bir belediye başkanı tarafından yönetilemez!
İmkanı yok, mümkün değil.
Bir ucundan diğer ucuna hemen hemen 100 km.
Neredeyse sıfıra yakın boşlukla tamamı dolu, yığma bir şehir.
Ne yolu yol, ne parkı park, ne imarı imar, ne binası bina, ne altyapısı altyapı felaket bir kent.
Kent değil sorunlar yumağı. Ve bu yumağın içinde debelenen 18 milyon kişi.
Dışardan günübirlik ya da birkaç günlüğüne gelenler hariç.
Ve bu kenti yönetmeye, sorunları çözmeye aday “1 kişi”.
Hadi canım siz de!
Clark Kent gelse çözemez. (Kendileri Superman olurlar.)
Kim ki, bu kenti üç parçaya bölmüyor ve üç ayrı “büyükşehir” belediyesi tarafından yönetilmesine yasal zemin hazırlamıyorsa, biliniz ki bu işi bilmiyor demektir.
Düşünün ki, İstanbul’u üçe bölseniz, her bir parçası yine de Türkiye’nin diğer tüm kentlerinden daha kalabalık bir nüfusa sahip olacak.
Böylesine bir kenti, tek parça olarak bir adam yönetecek ve sorunlarını çözecek öyle mi?
Emin olun hiç zannetmiyorum.
Arkasına iktidarın gücünü alsa da, almasa da böyle bir İstanbul’u bir kişi yönetemez.
Bunun en açık kanıtı zaten bu kentin içinde bulunduğu durum değil mi!