Midilli'nin bilge hükümdarı Pittacus, “Bir insanın özünü anlamak ister misiniz; eline geniş kudret verin” dedi.
Erdoğan elindeki gücü kullanarak meclisten “örtülü af” çıkarttı.
Af çıkarmak her daim tartışmalara sebep olur. Örneğin…
Tarih: 22 Aralık 2000.
Resmi açıklamaya göre Rahşan Ecevit, gazetelerde çıkan cezaevinde büyüyen Aylanur isimli çocuğun fotoğraflarından çok etkilenerek eşi Başbakan Bülent Ecevit'ten af çıkarılmasını istedi.
“Rahşan Affı” adı verilen Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası meclisten çıktı. Cezalarda 10 yıllık indirime gidilerek 23 bin kişinin tahliye olması sağlandı.
İspanya, İtalya, Fransa gibi ülkeler sıklıkla af çıkarırken, Hollanda, İsviçre gibi ülkeler pek af çıkarmaz. Türkiye çok af çıkaran ülkelerden; Cumhuriyet tarihi boyunca yedi af yasası ve 1991, 2000 ve 2020 gibi üç de “örtülü af” çıkarıldı.
AKP kurulup Erdoğan genel başkan olunca baş hedef konusu “Rahşan Affı” oldu. Af konusunda düne kadar “temel ilkesi” şuydu:
“Af konusu, eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa, devletin bunu af yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa, bunun af yetkisi devlette değildir. Bunu affedebilecek merci, mazlum, mağdur insanların ta kendisidir. Biz o yetkiyi devlet olarak kendimize alamayız. Bir ailede, bir kişinin eşi, ailesi öldürülmüş, biz devlet olarak bunu affedebilir miyiz? Parasal suçlar, hırsızlık, şu, bu, biz bunu affedebilir miyiz?”
Önce ki gün… Erdoğan bu sözlerinin tam tersini yaptırdı: “İkinci Rahşan Affı” çıkardı.
Hz. Muhammet ne dedi:
“Kınamayınız, kınadığınız başınıza gelmedikçe ölmezsiniz!”
O GÜNLERİ UNUTTU
Tarih: 6 Aralık 1997.
Erdoğan Siirt'te şiir okudu:
“Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, müminler asker…”
Hakkında TCK 312/2 maddesine göre, “halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” iddiasıyla dava açıldı. 1 yıl hapis ile 860 bin TL ağır para cezasına mahkûm edildi. Duruşmadaki hâlitavrı göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve 176 milyon 666 TL paraya çevrildi.
Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne indi; 26 Mart 1999'da KırklareliPınarhisar Cezaevi'ne girdi. 24 Temmuz 1999'da ceza süresini tamamlayarak cezaevinden tahliye edildi…
Bu cezayla kendisine siyasi yasak getirildi. Herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak seçime katılamayacaktı. O dönem manşet oldu; “Muhtar Bile Olamaz!”
“Rahşan Affı” Erdoğan'a tekrar siyaset yapma hakkı tanıyacak mıydı? Hayır.
TCK 312. maddesine göre mahkûm olanlar kanun kapsamındaydı. Ama “Erdoğan yararlanmasın” diye, sadece basın suçlarını bu düzenleme içine sokup, mitingde yapılan konuşmalar kapsam dışında bırakıldı!
Erdoğan, CHP sayesinde siyaset yasağından kurtuldu!
Peki ya bugün?
Erdoğan dün yaşadıklarının aynısını başkalarına yaşatıyor! Özgürlükten, adaletten anladığı, kendisine ne ölçüde fayda getirdiği! 18 yıllık iktidarında CHP'nin ona yaptığının tek örneğini göstermedi.
Ne demişti Pittacus?
KURTULUŞUN YOLU
Dünyanın gündeminde COV 19 var.
İnsanlar karantinada…
İnsanlar ölüyor, insanlar tedirgin, insanlar işsiz, insanlar gelecekten ümitsiz…
Ve lakin:
Birileri gece saat 03'te “Barışlar hapisten çıkmasın” diye koştura koştura meclise gidip ek infaz maddesi götürdü: “MİT'e yönelik suçlar kapsam dışına alınsın…” (Sanırsınız bir şehit haberiyle MİT'in tüm sırları ortaya döküldü…)
İntikam almak için bakın neler yapıyorlar: Barışlar niye tutuklu? “Kaçma şüphesi var” diye! Bu karantina günlerinde kim nereye kaçabilir? Şehirlerden çıkış yasak, uçak yasak, otobüs yasak… Herkes evinde “tutuklu” değil mi?
Cezaevlerinden ardı ardına ölüm haberleri gelirken, gece saat 03'de bu değişikliğin getirilme sebebi belli değil mi? Herhalde bekliyorlar ki; COV 19 öldürsün!
Mesele, ne MİT ne de şehit haberi; intikam fırsatı bekliyorlardı. Biliriz ki, kin zayıfların şiddetidir; dünyayı yaksa yetmez!
Ne diyeyim:
Onların kindar iktidar kudreti varsa, bizim de sabır gücümüz var.
Kurtuluş, sabırdan doğar.