Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki 'Çav Bella' provokasyonunu yapan odakları bugünkü köşesine taşıdı. Beki, "İstihbarat örgütlerinin psikolojik savaş birimlerinden başka kim olabilir!" iddiasında bulundu.
Karar gazetesi yazarı Akif Beki, İzmir'de merkezi sisteme yapılan sabotaja ilişkin çarpıcı bir yazı kaleme aldı. "Camide kim Çav Bella çalar?" sorusunu soran Beki'ye göre yanıt çok net!
BAŞKA KİM OLABİLİR Kİ?
"İzmir'de merkezi ezan okuma sistemine kim girdi, birçok cami hoparlöründen korsan marş çalmak kimin fikriydi?" diye soran Beki, "Üç beş kendini bilmezin protest eylemden anladığı şey bu olamaz." yanıtını verdi. Beki'nin iddiasına göre bu provokasyonun arkasında "İstihbarat örgütlerinin psikolojik savaş birimleri" var.
Beki'nin yazısından ilgili bölüm şöyle;
Bir yerde kutsala saldırı varsa arkasında pusuya yatmış bir provokatör saklanıyordur.
Yayınlanan da herhangi bir şarkı değil. İtalyan partizan marşı. Solun sembollerinden.
Suçlu sakın başka yerde aranmasın diye adres de gösterilmiş, parmak izi bırakılmış.
Dünyaya şablonlarla bakan, sloganlarla düşünen kalabalıkları yönlendirmenin şaşmaz formülüdür: Semboller üstünden kışkırtarak istediğiniz tarafa sürüklersiniz. Bu hinliğin hemen her denemede tuttuğu da tecrübeyle sabit.
Böyle tehlikeli provokasyon kimin aklına gelir derseniz...İstihbarat örgütlerinin psikolojik savaş birimlerinden başka kim olabilir!
Yardımı dokunur belki, lafın burasında eski Özel Harp Dairesi Başkanı Org. Sabri Yirmibeşoğlu'na kulak vermekte yarar var.
Ahir ömründe, 2010'da Haberürk'e şöyle bir ifşaatta bulunmuştu:
“Eğer bir yerde halkı galeyana getirmek isterseniz, sizin saygın değerlerinize düşmanın küçültücü hareket yaptığını gösterirsiniz. Özel Harp’te bir kural vardır. Halkın mukavemetini arttırmak için, düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs’ta cami yaktık biz mesela.”
Kayıtlara göre o camileri Rumlar yakmış, mabetlerine saldırılan Türkler de ayağa kalkmıştı.
Aynı general, Rumları hedef alan 67 Eylül olaylarının da "muhteşem bir Özel Harp işi" olduğunu ve "amacına ulaştı"ğını anlatmıştı.
O vakit yazmıştım. 1955’te sosyal medya olsaydı...“Ata’nın Selanik’teki evi bombalandı” tahriki, İstanbul Ekspres gazetesinden önce Twitter’da dolaşıma sokulurdu.
Halkı dolduruşa getirme cinlikleri, medya operasyona katılmadan başarılamaz. Şimdi her zamankinden daha hızlı, daha yaygın.
Kurnaz tertiplerin değirmenine su taşımadığınızdan emin olun. Aynı filmi daha kaç kez izleyeceksiniz?